12 Aralık 2024
  • İzmir12°C

TÜRKİYE’DE 3 YETİŞKİNDEN 2’Sİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ YAŞIYOR

D vitamini, insandaki 200’den fazla geni etkiliyor. Üstelik bu genler arasında kanser ve bağışıklıkla ilgili hastalıklarla bağlantılı olanlar da var.

Türkiye’de 3 Yetişkinden 2’si D Vitamini Eksikliği Yaşıyor

02 Kasım 2016 Çarşamba 16:07

TÜRKİYE’DE 3 YETİŞKİNDEN 2’Sİ D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ YAŞIYOR

D vitamini, insandaki 200’den fazla geni etkiliyor. Üstelik bu genler arasında kanser ve bağışıklıkla ilgili hastalıklarla bağlantılı olanlar da var. Yapılan araştırmalar D vitamini eksikliğinin kolon ve prostat kanserini tetikleyebileceğini ortaya koyuyor. Türkiye’de her 3 yetişkinden 2’sinin D vitamini eksikliği yaşadığına dikkat çeken Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, şu uyarılarda bulunuyor: “D vitamini eksikliği, özellikle ileri yaşlarda kalp hastalıklarından ölüm riskini artırıyor. D vitamini eksikliği yaşayan gençlerde ise metabolik sendrom görülme riski 4 kat fazla.”

Günümüzde birçok kişinin en büyük şikayetlerinin başında yorgunluk, stres, kas ve kemik ağrıları geliyor ama çoğu zaman bu sorunun nereden kaynaklandığı bulunamıyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, aslında bütün bu şikayetlerin nedeninin D vitamini eksikliği olabileceğine dikkat çekiyor. Daha önceleri D vitaminine kemik sağlığı açısından önem taşıyan ve dışarıdan alınması gereken bir vitamin gözüyle bakıldığını söyleyen Prof. Dr. Bengi Başer, “Ancak yapılan son araştırmalar, D vitamininin öneminin bugüne kadar bilinenden çok daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Bu vitaminin insandaki 200’den fazla geni etkilediği, bu genler arasında kanser ve bağışıklıkla ilgili hastalıklarla bağlantılı olanların da bulunduğu anlaşıldı” diyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bengi Başer, D vitamini eksikliğinin yol açtığı sağlık sorunlarını şöyle anlatıyor:

GENÇLİK DÖNEMİNDE ZOR FARK EDİLİYOR
“Türkiye’de her üç yetişkinden ikisinin D vitamini eksik. Eksiklik genelde gençlik ve orta yaş döneminde çok fazla fark edilemiyor. Ancak kanda ölçümle saptanabiliyor. Rahatsızlık, yaş ilerledikçe ve D vitamini eksikliği arttıkça kaslarda güçsüzlük, sık düşme ve geceleri özellikle kramplar ve yaygın vücut ağrıları gibi silik şikâyetlerle kendini gösteriyor.

KALP HASTALIĞINDAN ÖLÜM RİSKİNİ ARTIRIYOR
ABD’deki Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından yapılan araştırmada kandaki D vitamini düzeyi ile 65 yaş üstü ölüm oranı arasındaki ilişki incelendi. Sonuçlar D vitamini eksikliğinin özellikle ileri yaşlarda kalp hastalıklarında ölüm riskini artırdığını ortaya koydu. Düşük D vitamini seviyesinin kalp yetmezliğinde de rol oynadığı belirlendi. Araştırmacılar, 3 bin 400 kişinin kan örneklerini analizi sonucunda, D vitamini oranı düşük olanların kalp hastalıklarından kaynaklanan ölüm riskinin diğerlerinden üç kat fazla olduğunu tespit etti.

YÜKSEK TANSİYON RİSKİ 2 KAT FAZLA
Yetişme çağında yeterince D vitamini almayan gençlerin, alanlara oranla yüksek tansiyon ve şeker hastalığına yakalanma olasılığının 2 kat, kalp damar hastalıklarının en önemli nedeni olan metabolik sendroma yakalanma olasılığının ise 4 kat fazla olduğu belirlendi. Johns Hopkins Bloomberg Halk Sağlığı Okulu'ndan Dr. Jared Reis yönetiminde 12-19 yaşlarındaki 3 bin 577 kişi üzerinde yapılan bir diğer araştırmada ise D vitamininin önemi vurgulanarak, kapalı mekanlarda zaman geçirme ve düzensiz beslenme alışkanlıklarının, gençlerin ve ergenlerin gelecekteki sağlıklarını da ipotek altına aldığına dikkat çekildi.

SIRT AĞRISI ÇEKENLER DİKKAT!
Düşük seviyedeki D vitamini sadece kemik erimesi riskini yüzde 300 artırmakla kalmıyor, aynı zamanda açıklanamayan kemik ağrılarına da neden oluyor. Sırt ağrısı çekenlerin yüzde 80’inde de D vitamini eksikliği gözlemleniyor.

12 KANSER TÜRÜYLE İLİŞKİSİ VAR
D vitamini eksikliği kemik problemleri ve kalp hastalıklarının yanı sıra, kolon ve prostat kanseri gibi pek çok hastalığa neden olabiliyor. Öyle ki Cancer dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre D vitamini eksikliği, her yıl 23 bin yeni kanser vakasına yol açabilecek potansiyele sahip ciddi bir sorun olarak tanımlanıyor.

Laboratuvar çalışmalarına göre normal D vitamini seviyelerine sahipseniz, kanser hücreleri vücudunuzda gelişmekte zorlanıyor. D vitamini açısından güçlü bir beslenme düzenine sahip kişilerde, kanserli kolon dokularının gelişme riskinin yüzde 40 azaldığı görülüyor.
NASA doktorlarından William Grant ise birkaç yıl önce yaptığı araştırmada, düşük UV seviyesi ile 12 farklı kanser türü arasında bir ilişki buldu. Bu araştırma, ABD’nin kuzeyinde yaşayanların, güneydekilere kıyasla bir buçuk kat daha fazla kolon, prostat ya da göğüs kanserine yakalandıklarını ortaya çıkardı.

VİTAMİN DESTEĞİNİ DOKTORA DANIŞMADAN KULLANMAYIN
En önemli D vitamini kaynaklarından biri güneştir. Ancak D vitamini güneş dışında besinler yoluyla da alınabilir. Balık yağı, süt ve süt ürünleri, morina balığı yağı, sardalye, uskumru, somon, ton balığı, yumurta sarısı, tereyağı, yulaf ezmesi gibi besinlerde D vitamini bulunur. D vitamini içeren besinlerde D vitamini etkin halde bulunmaz, önce karaciğer sonra böbrek tarafından iki aşamada aktif hale dönüşür.

Sadece beslenmeyle D vitamini gereksinimini karşılamak oldukça zordur. Çünkü bir yumurta 20 IU, bir bardak süt 100 IU, bir tatlı kaşığı balık yağı 400 IU D vitamini içerir. Saat 10.00-15.00 arasında günde 10 dakika güneşlenmek, ciltten 3000 IU civarında D vitamini sentezini sağlar. İşte bu nedenle güneşlenme imkânının olmadığı kış aylarında D vitamini desteklerinden istifade edilebilir. Ancak bu besinler, kandaki D vitamini seviyesini ölçmeden, yani doktor tavsiyesi olmadan asla alınmamalıdır. Öyle ki, D vitamininin fazlası bebeklerde zihinsel ve fiziksel geriliğe, çocuklarda ise boy kısalığına ve zehirlenmelere bile neden olabilir. D vitamini eksikliği ve yetersizliği tanısı, kandaki D vitamini (25OHD) düzeyleri ile konabilir. 30 ng/ml üzeri normal, 20-30 ng/ml arası D vitamini yetersizliği, 20 ng/ml altı D vitamini eksikliği olarak tanımlanır.”

D VİTAMİNİNİN VÜCUTTAKİ FONKSİYONLARI

•    İnce bağırsaklardan kalsiyum ve fosforun emilimini düzenleyerek kemik büyümesi, sertleşmesi ve tamiri üzerinde etkili olur.
•    Bakterileri öldüren protein hücrelerinin çoğalmasına destek verir
•    Raşitizmi önler. Böbrek hastalıklarında düşük kan kalsiyumu seviyesini düzenler.
•    Postoperatif (ameliyat sonrası) kas kasılmalarını önler.  
•    Kalsiyumla birlikte kemik gelişimini kontrol eder.
•    Bebekler ve çocuklarda kemik ve dişlerin normal gelişme ve büyümesini sağlar./ EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.