SİZİN NATO’DAKİ ORTAĞINIZ BU BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTLERİ MİDİR
TÜBİTAK Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Suriye kaynaklı tehditleri sınırları boyunca yaşarken hatta sınırlarımızın içine bombalar yağarken, NATO adeta olayın tamamen dışında tutuldu.
29 Aralık 2016 Perşembe 14:33
TÜBİTAK Ödül Töreni’nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, Suriye kaynaklı tehditleri sınırları boyunca yaşarken hatta sınırlarımızın içine bombalar yağarken, NATO adeta olayın tamamen dışında tutuldu. Bugün de El-Bab operasyonumuzda ne NATO'nun ne de bölgede güç bulunduran güya müttefik ülkelerin en küçük bir desteğini görmüyoruz. Sözüm ona DEAŞ'a karşı mücadele için kurulan koalisyon bugün DEAŞ'a en büyük zayiatı verdiren, örgütün belini kıran El Bab harekâtına hiçbir katkı sunmuyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu TÜBİTAK’ın 2016 yılı ödüllerinin verildiği törene katıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen törende; Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, milletvekilleri, YÖK Başkanı Yekta Saraç, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, ödül alan isimler, bilim adamları ve davetliler hazır bulundu.
Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleştirilen ve bu yıl 3 bilim ödülü, 1 özel ödül ve 4 teşvik ödülünün verildiği törende Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.
“1966 YILINDAN BU YANA DEVAM EDEN GELENEK SÜRECEK”
2016 Yılı TÜBİTAK Ödüllerini alan bilim adamlarını kutlayarak ve ödüllerin tespitinde gösterdikleri hassasiyet için TÜBİTAK’ı ve Bilim Kurulu üyelerini tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1966 yılından beri devam eden geleneğin, bundan sonra da süreceğine inandığını söyledi.
Yapılan değerlendirmede bu yıl bilim kategorisinde; temel bilimlerde Prof. Dr. Oğuz Gülseren, mühendislik bilimlerinde Doç. Dr. Erkan Yüce, sosyal bilimlerde Prof. Dr. Metin Heper, özel ödül kategorisinde Prof. Dr. Kemal Kazan, teşvik ödüllerinde Doç. Dr. Emre Onur Kahya, Doç. Dr. Adem Tekin, Doç. Dr. Serdar Durdağı, Doç. Dr. İlke Öztekin Gillam’ın ödüle layık görüldüğünü açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alan isimlere bundan sonraki çalışmalarında başarılar diledi.
“KALKINMA GÜNDEMİMİZDEN KOPARSAK, MİLLETİMİZE KARŞI MAHCUP OLURUZ”
Türkiye’nin, sınırları içinde ve bölgesinde pek çok sorunla mücadele ettiği bir dönemde, dün kültür ve sanat alanında, bugün de bilim alanında ödül törenlerinin düzenleniyor olmasını memnuniyetle karşıladığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son aylarda Ilgaz Tüneli, Avrasya Tüneli, enerji santralleri, barajlar, sulama tesisleri, hayvancılık tesisleri, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Osmangazi Köprüsü gibi, her biri kendi alanında önemli eserlerin açılışlarını yapmaktan gurur duyduğunu belirtti.
“Ülkemizin asıl gündemi, işte bunlardır, bunlar olmalıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları ekledi: “Terör örgütleriyle elbette mücadele edeceğiz. Aynı mücadelenin devamını Suriye’de, Irak’ta, gerekiyorsa başka yerlerde elbette vereceğiz. Ebediyete uğurladığımız her şehidimizin acısını yüreğimizde elbette hissedeceğiz. Bunlarla birlikte, mücadelemizin gelişme, kalkınma, büyüme yönünü de kesinlikle ihmal etmeyeceğiz. Asıl bunu yapmazsak şehitlerimizin ruhlarını muazzep etmiş oluruz. Asıl kalkınma gündemimizden koparsak milletimize karşı mahcup oluruz. Onun için, bu tür etkinlikleri çok önemli, çok değerli buluyorum.”
“TÜRKİYE ADIM ADIM SINIF ATLIYOR”
Türkiye’nin pozitif gündem sıkıntısı olmadığını vurgulayarak, Avrupa hesap sistemine geçilmesiyle birlikte Türkiye’nin değişen millî gelir ve büyüme rakamları ile OECD’nin, 2017 ‘Küresel Kalkınma Perspektifleri’ raporunda, Türkiye’yi “yüksek ve sürdürülebilir kalkınma” grubunda gösteriyor olmasını örnek olarak veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu rapora işaretle, “Bununla da kalınmıyor, kalkınma hızımızı bu şekilde sürdürmemiz hâlinde, 2030’a kadar orta gelirli ülkeler grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkacağımız tasavvur ediliyor. Bir başka ifadeyle Türkiye adım adım sınıf atlıyor” dedi.
İslam dünyasının, diğer inanç gruplarının yaşandığı dünyada oran itibariyle bilimde alt sıralarda olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun üzüntü verici bir tablo olduğunu dile getirdi ve “Türkiye öyle bir sıçrama yapmalıdır ki, öyle bir adım atmalıdır ki bu dengesizliği dengeler hâline getirmeliyiz. Türkiye olarak biz bunu yapar mıyız? Ben inanıyorum, biz bunu yaparız. Türkiye’de bu altyapı var” ifadelerini kullandı.
“BAZI ÜLKELER, TERÖR ÖRGÜTLERİNE ALENİ DESTEK VERİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak uzun süredir, Batılı ülkelere, terör örgütleri arasında ayrım yapmamaları, bu konuda ilkeli-tutarlı davranmaları yönünde yaptığı çağrıları hatırlattı ve sözlerinin devamında şu açıklamalara yer verdi: “Buna karşılık Amerika başta olmak üzere, kimi ülkeler, kendilerince çeşitli bahaneler ileri sürüp, harf oyunlarıyla göz boyayarak, bölgemizde masumları katleden örgütlere aleni destek verme yoluna gidiyor. Bunları da dile getirdiğimiz zaman beyefendiler rahatsız oluyor. ‘Bize böyle medya aracılığıyla sataşmayın’ diyorlar. Tamam da, bunu nerede konuşacağız? Bunları ikili toplantılarda da konuştuk sizlerle, hâlâ konuşuyoruz. Ama sizler terör örgütlerine bu bölgede her türlü silah yardımını yaparsanız, ondan sonra bunu bir kılıfa koyarak, ‘Hayır biz silah göndermiyoruz, mühimmat gönderiyoruz’ derseniz, kusura bakmayın bunu biz yutmayız. Bizim de silahlı kuvvetlerimiz var, bizim de güvenlik güçlerimiz var; ne mühimmattır, ne silahtır, bunları en az sizler kadar biliyoruz. Düşünebiliyor musunuz, biz NATO’da sizinle beraberiz. NATO’da sizlerle beraber olduğumuz hâlde siz bu destekleri bize değil, bölücü terör örgütlerine veriyorsunuz. Yoksa sizin NATO’daki ortağınız bu bölücü terör örgütleri midir? Nasıl oluyor da siz bölücü terör örgütü olarak kabul ettiğiniz bu örgütlere bu tür destekleri veriyorsunuz? Bunu bizim kabul etmemiz mümkün değil, bunu yutmamız mümkün değil. Eğer biz NATO ittifakı içinde berabersek, eğer biz stratejik ortaksak, eğer biz model ortaksak, o zaman siz bizim yanımızda yer alacaksınız, bölücü terör örgütünün yanında yer almayacaksınız. Bunun için de bizden çok daha farklı ifadeler, güzellemeler beklemeyeceksiniz. Bunu da açık açık her zaman söylemeye mecburuz. Siz siyaset yaparken nasıl ‘halkımız bizden bir şeyler bekliyor’ diyorsanız, kusura bakmayın bizim siyasetçilerimiz, bizler de halkımıza bir hesabın verileceğinin bilinci içinde bu ifadeleri kullanıyoruz, bu adımları atıyoruz.”
“DEAŞ’A KARŞI EN BÜYÜK MÜCADELEYİ VEREN BİZİZ”
Türkiye, Suriye kaynaklı tehditleri sınırları boyunca yaşarken ve sınırlarının içine bombalar yağarken, NATO’nun adeta olayın tamamen dışında tutulduğuna ve bugün Bugün de El Bab operasyonunda ne NATO’nun, ne de bölgede güç bulunduran müttefik ülkelerin en küçük bir desteğini görmediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Sözüm ona DEAŞ’a karşı mücadele için kurulan koalisyon, bugün DEAŞ’a en büyük zayiatı verdiren, örgütün belini kıran El Bab harekâtına hiçbir katkı sunmuyor. Ve üstelik yalan üstüne yalan… Ne diyorlar? ‘Türkiye DEAŞ’a destek veriyor.’ El insaf, DEAŞ’a karşı en büyük mücadeleyi, zayiatı veren biziz. Bu noktada başından itibaren Özgür Suriye Ordusunun vermiş olduğunu çok ciddi zayiat var. Bu Özgür Suriye Ordusunu, bizim içimizde bile bazı mahfiller terör örgütü olarak ilan ediyor. Özgür Suriye Ordusu, terör örgütü filan değil. Hatta ABD’nin başında ‘birlikte kuralım’ dediği bir örgüttür. Ilımlı muhaliflerden oluşan bir direniş hareketidir. Biz şimdi onlarla beraber hareket ediyoruz ve onlara gerekli desteği veriyoruz. Kendi topraklarında onları yalnız bırakmamak için.”
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İLGİLİ İLKESİZ TUTUMA, NATO İÇİNDEN DE İTİRAZLAR YÜKSELİYOR”
Terör örgütleriyle ilgili bu ilkesiz tutuma ve çifte standarda NATO içinden de itirazlar yükseldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’ya akredite Terörle Mücadele Mükemmeliyet Merkezi’nin bir yayınında, PKK ile YPG, HPG, PJAK, KCK gibi yapıların aynı örgütler olduğunun, kapsamlı bir araştırmayla ispatlandığına dikkat çekti.
2014-2015 yıllarını kapsayan ve ‘Ölüler Yalan Söylemez’ başlığını taşıyan bu akademik çalışmada, çatışmalarda öldükleri ilan edilen 2 bin 96 teröristin bilgilerinin analiz edildiğini ve ölen teröristlerin hepsinin de aslında PKK militanı olduğunun belirlendiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PKK’nın aynı kadroyu, kimi zaman Suriye’de, kimi zaman Irak’ta, kimi zaman İran’da kullandığını gösteren, terör örgütünün ali cengiz oyununu ifşa eden bu önemli belge, bizim ısrarla ifade ettiğimiz gerçeği tüm dünyanın, özellikle de NATO üyelerinin adeta yüzüne haykırıyor” şeklinde konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTLERİYLE İŞ TUTANLAR, KANA VE GÖZYAŞINA BOĞULMAYA HAZIR OLMALI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye zarar verdikleri için bölgesel politikalar gereği desteklenen terör örgütlerinin, eninde sonunda mutlaka kendilerini besleyen ülkelere de saldıracağının altını çizdi ve “Nitekim bunun emareleri zaman zaman ortaya çıkıyor. Yılanla yatağa giren ısırılıp zehirlenmeyi göze almalıdır. Terör örgütleriyle iş tutanlar da, kana ve gözyaşına boğulmaya hazır olmalıdır. Türkiye’de patlayan bombaları film sahnesi gibi seyredip, bunların müsebbibi olan örgütlere kol kanat germeyi sürdürenleri, yarın aynı akıbetin beklediğini anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Sonunda onların da başına bunlar bela olacak, bunu da açık ve net söylüyorum. Felaket göz göre göre yaklaşıyor.” görüşlerine yer verdi.
“MEVCUT SORUNLARIMIZ VAR AMA ÖNÜMÜZDEKİ BAŞARILAR VE FIRSATLAR ÇOK DAHA BÜYÜK”
Yaşanan dönemin bir geçiş süreci olduğunu bildiren ve “Bu süreci eğilmeden, bükülmeden, pes etmeden, geri adım atmadan atlatmamız hâlinde, biraz önce ifade ettiğim gibi, dünyanın en üst ligi bizi bekliyor, hiç şüpheniz olmasın” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Hedeflerimizi gerçekleştirebilmenin, kendi projelerimizi hayata geçirebilmenin, velhasıl tam bağımsızlığın gereklerini birer birer yerine getirdik, getiriyoruz. Ekonomide bunu yaptık. Küresel finans ve ticaret krizi gelişmiş ülkeleri bile derinden sarsarken, biz, yaşadığımız bunca badireye rağmen, dünyanın en yüksek oranlı büyümesini gerçekleştiren ülkeler arasında ilk sıralarda yer almayı sürdürüyoruz. Savunma sanayiinde bunu başardık. Uçaktan helikoptere, tanktan tüfeğe, füzeden haberleşme sistemlerine kadar her alanda kendi tasarımlarımızı, kendi üretimimizi yapabilecek bir seviyeye doğru hızla ilerliyoruz. Savunma sanayiindeki dışa bağımlılığımızı, 14 yılda yüzde 80’ler seviyesinden yüzde 40’ların altına indirdik. Dış politikada aynı başarıyı elde ettik. Bedel de ödüyor olsak, kendi bölgesel ve küresel politikalarımızı hayata geçirme, bunun için gereken ilişkileri tesis etme gücüne sahibiz. Altyapıda, yatırımlarda dikkat çekecek düzeyde başarılarına sahip olan bir ülke hâline geldik. Sonuç olarak, mevcut sorunlarımız elbette vardır, ama önümüzdeki başarılar ve fırsatlar çok daha büyüktür.”
“BİLİM İNSANLARIMIZA GÜVENİYORUM”
Sorunların çözümü ve projelerin hayata geçirilmesi için bilim insanlarından önemli beklentilerinin olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sizlerin yol göstericiliği, üretkenliği, ufku, gayreti olmadan, içinde bulunduğumuz krizleri aşamaz, geleceğimize güvenle bakamayız. Sosyal bilimlerde, mühendislik bilimlerinde, sağlık bilimlerinde, temel bilimlerde sizlerin ortaya koyacağı başarılar, ülke yöneticileri, siyasetçiler olarak bizi çok daha doğru ve çok daha fazla çalışmaya bizi sevk edecektir. TÜBİTAK, bilim insanlarımızla ülke yöneticileri arasında köprü rolü oynayarak, bu konuda öncü olmalıdır. Bilim insanlarımıza güveniyorum, inanıyorum” diye konuştu.
Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı dönemlerinde bilimsel çalışmalara ve bilim insanlarına destek olduğunu, himayesine aldığı projelerle ve bireysel teşvikleriyle bilim adamlarının yanında olmayı sürdüreceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini 2016 Yılı TÜBİTAK Ödüllerini alan bilim adamlarına tebriklerini ve başarı dileklerini yineleyerek tamamladı.
Konuşmasının ardından 2016 Yılı TÜBİTAK Ödüllerini takdim eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılanlara bir resepsiyon verdi. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.