HAMİLELİK DÖNEMİ ENDİŞELERİNİZİ BİR KENARA BIRAKIN
Hamilelik döneminde yaşanan korkular anne adaylarını psikolojik ve fizyolojik yönde etkileyebilir.
10 Şubat 2017 Cuma 10:24
Hamilelik döneminde yaşanan korkular anne adaylarını psikolojik ve fizyolojik yönde etkileyebilir. Bu nedenle anne adaylarının hamilelik döneminde kaygılandığı durumlar hakkında bilgi sahibi olmaları, hamileliğin sağlıklı bir şekilde devam etmesi açısından çok önemlidir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Çabuk Cömert, Yaşam Bankası ile gerçekleştirdiği Gebelerle Anneliğe İlk Adım Toplantısı’nda anne adaylarının hamilelik döneminde kaygılandığı durumları ve ne yapılması gerektiğini açıkladı.
Hamilelik, büyük değişimlerin yaşandığı ve kendine has özeliklerin olduğu bir dönemdir. Hamilelik döneminde anne adayının korkular yaşaması, endişe hissetmesi ve kaygılanması çok doğaldır. Yaşanan bu durumların doğal karşılanabilmesi için anne adayının hamilelik konusunda bilinçlenmesi çok önemlidir. Bu dönemde anne adayının yapması gereken aslında sadece pozitif düşünmek ve iyi beslenmektir.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Esra Çabuk Cömert, Yaşam Bankası ile gerçekleştirdiği Gebelerle Anneliğe İlk Adım Toplantısı’nda hamilelik döneminde anne adaylarının kaygılandığı durumları ve bu durumlarda neler yapılması gerektiğini şöyle açıkladı;
• Hamilelikte kanama yaşanması: Hamilelikte kanama en çok karşılaşılabilecek problemlerden biridir. Öncelikle sakin olun ve endişelenmeyin. Çünkü gebeliğin başında bu yerleşme kanaması dediğimiz durum olabilir. Yerleşme kanaması hafif pembemsi renktedir ve miktarı azdır. Yine de bu durumu teyit etmek için doktorunuzla irtibata geçin. Eğer kanamanız yoğun ve kırmızı renkte ise düşük yapabilirsiniz. Böyle bir durumdan hemen doktorunuza başvurun. Ultrasonda bakılıp sıkıntı olmadığı söylendiği zaman artık rahatlayabilirsiniz. İlaç ve istirahat tedavileri size bu süreçte yardımcı olacaktır.
• Hamilelikte yemek yiyemeyip sürekli kusmak: Gebeliğim başladığından beri yemek yiyemiyorum ve sürekli kusuyorum diyen anne adaylarının beslenme programında ‘az ve sık’ beslenme düzeni olmadır. Çok yağlı tüketmeyeceksiniz. Sabah kızarmış ekmek ve peynir, öğle yemeklerinde çorba, akşam yemeklerinizde de yağsız makarna yiyebilirsiniz. Kusmalar sadece boğazınız da tahriş yaratır asla bebeğe zarar vermez. Bulantılar içinde nane şekerini çantanızdan eksik etmeyin. Ciddi anlamda rahatlatır.
• Cinsel birliktelik sonrası kanama olması: Gebeliğin 36. haftasına kadar cinsel birliktelik serbesttir. Eğer bebekte herhangi bir problem yoksa bebeğin eşi aşağı yerleşimli değilse ilişki serbesttir. Cinsel birliktelik kanama olma olasılığını artırmaz ama kanamanız olduysa buna bağlanır. Endişelenmeyin ama yine de bir kadın doğum doktorunuzla iletişime geçin.
• Hamilelik döneminde spor yapmanın sakıncalı olduğu düşüncesi: Spor tüm hayatımızda olduğu gibi gebelikte de yapılması şarttır. Eğer normal doğum istiyorsanız, bu sürece sizi en rahat hazırlayacak durum spordur. 30-45 dakikalık günlük basit yürüyüşler, yine pilates ve yoga egzersizleri size hem kilo kontrolü sağlar hem de doğum için sizi rahatlatır. Eğer riskli bir durumunuz yoksa hamileliğinizin sonuna kadar aktif spor yapın.
• Gebelikte antibiyotik kullanma durumu: Gebelikte grip ya da nezle olabilirsiniz. Önemli olan ateşinizin olup olmadığıdır. 38 derecenin üzerindeyse hemen doktorunuzla irtibata geçin. Bu dönemde basit kürlerde deneyebilirsiniz. Zencefil, narçiçeği ve ıhlamur karışımının çözemeyeceği kırgınlık yoktur. Antibiyotik kullanımı eğer mevcut durumunuz 1 haftadan daha fazla sürerse ve ateş olursa o zaman kullanmalısınız. Yoksa antibiyotik kullanımına her zaman gerek olmayabilir.
• Bebeğim sağlıklı olacak mı?: Aslında hamileliğinin ilk günlerinden itibaren kaygı duyulan bir durumdur. Tedaviler gibi maalesef hastalıklarda çeşitlendi. Önlem almak kaygıları yok etmenin en güvenilir yoludur. Tüm ailenin hayatını garantiye alan bir uygulama var ki tüm gebelere öneriyorum. Kordon kanı saklama işlemi... Plasenta ciddi anlamda kök hücre içeriyor. Bu kadar hücre yine kordon kanında bulunuyor. Bu kök hücreler bebekte veya ailede ileride çıkacak herhangi bir sağlık sorununa karşı hastayı koruyor. Son zamanlarda kozmetik amaçlı kullanılmaya başlanan bu hücrelerin asıl amacı daha sağlıklı bir nesil oluşturmaktır. O yüzden elimizde böyle imkanlar varken mutlaka değerlendirin. // EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.