23 Kasım 2024
  • İzmir16°C

EL-BAB’DA KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ

Gine Cumhurbaşkanı Conde ile düzenlediği basın toplantısında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekâtındaki son durum hakkında, “DEAŞ terör örgütünü biz El-Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz.

El-Bab’da Kendi Göbeğimizi Kendimiz Keseceğiz

28 Aralık 2016 Çarşamba 10:11

Gine Cumhurbaşkanı Conde ile düzenlediği basın toplantısında soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekâtındaki son durum hakkında, “DEAŞ terör örgütünü biz El-Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı, ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da, olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde ile yaptıkları baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevaplayarak değerlendirmelerde bulundu.

“TÜRKİYE’Yİ 4 TEMEL TAŞ ÜZERİNDE YÜKSELTTİK”

Gineli bir basın mensubu tarafından, sosyoekonomik kalkınma konusunda Alpha Cide’ye nasıl bir yardım modeli düşündüğünün sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 14 yıl önce altyapı ve üstyapı olarak büyük sıkıntılarının olduğunu söyledi ve “Fakat yola çıkarken bir şeyin kararını verdik, dedik ki, biz Türkiye’yi 4 temel taş üzerinde yükselteceğiz; bunun birincisi eğitim olacak, ikincisi sağlık olacak, üçüncüsü adalet olacak, dördüncüsü emniyet olacak dedik ve biz bunu enerjiyle, ulaşımla daha da geliştirdik” diye ekledi.

Gine’nin en önemli kaynaklarından birinin su olduğunu; ancak bunun hem enerjiye çevrilmesi hem Gine halkının susuzluğunun giderilmesi gerektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her şey cebinizde paranız olduğu zaman yapılmıyor, para olmadan da bir şeyler yapılabiliyor” dedi ve bu yatırımların özel müteşebbis tarafından yapılıp işletilmesi ve daha sonra devlete devretmesi modeliyle yapılabileceğini kaydetti.

“MADENLERİ SÖMÜRGECİLERE KAPTIRMAYIN”

Kalkınmada güven ve istikrarla birlikte eğitime, sağlığa dikkat çeken ve “Çünkü her şey insan için. İnsanımızın sağlığını, insanımızın geleceğini teminat altına almadıktan sonra bunlar olmuyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadelenin de önemli olduğunu dile getirdi ve şunları söyledi: “Ben yer altı kaynaklarının Gine için çok çok önemli olduğunu, bu konuda dürüst girişimcilerin orada teşvik edilmesinin gereğine inanıyorum. Yani sömürgecilere sakın oradaki madenleri kaptırmayalım, kaptırmayın. Dürüst olanlara bunları vermek suretiyle inanıyorum ki Gine çok kısa zamanda yeniden ayağa kalkacaktır, çok daha farklı olacaktır. Ben biliyorum ki altın madenleriniz, krom, demir, bütün bunlar Gine için çok büyük varlık. Ama geçmişte tabii, o ülkelerin isimlerini vermeyeceğim, oraları nasıl sömürdüklerine, helikopterlerle oraya nasıl o vampirleri indirdiklerini ve bunların hepsinin tarihçesini öğrendiğim için ülke adı vermeyeceğim. Ve bunlar Afrika’nın tabi birçok yerinde böyle. Bunu değerli hocam, değerli kardeşim çok iyi biliyor. İnşallah dayanışma hâlinde Türk girişimcilerini biz oraya inşallah göndereceğiz, bu işleri kazan-kazan esasına göre yapacağız.”

Gineli bir basın mensubunun sorduğu başka bir soruya verdiği cevapta şehirleşmeye ve sağlık hizmetlerine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan,   Türkiye’de sağlık hizmetleri alanında yapılanlara atılımları örnek verdi ve “Şimdi Gine’de de hastanelerimiz çok önemli. Bunlar orada olsa ebola salgını filan bu hastanelerimiz vasıtasıyla çok daha kısa zamanda giderebilirdi.” diye konuştu.

“GİNE, KENDİ DOKTORLARINI YETİŞTİRECEK”

Sözlerinin devamında eğitime de vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları ekledi: “Tabi bir de, bakın ben ilk temel taş olarak neyi söyledim? Eğitim dedim. Niye eğitim dedim? Gine bir taraftan kendi doktorlarını yetiştirecek. Yetiştirmemesi için bir sebep var mı? Yok. Buyurun, hukuk profesörü. Hukuk profesörü şu anda Gine’nin başında olduğuna göre, oradan şimdi doktorlar da yetişecek ve böylece Gine’nin hastalarını da hastanelerinde Gineli doktorların tedavi etmesinden daha güzel ne olabilir? Bunun adımlarını da atmak lazım. Bu noktada her türlü dayanışmaya biz yine varız. Eğitim, eğitim, eğitim; bu adımı bir defa Gine’de muhakkak atmamız lazım. Olmaz diye bir şey yok, bunları aşacağız ve Gine bunu çözer. Biz üzerimize düşeni yapacağız.”

Konakri’yi büyük ve modern bir şehir hâline getirme konusunda Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Gine’de yer alacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Toplu Konut İdaresi’yle de buraya girildiğinde uygun şartlarda, uygun imkânlarla bence Gine halkı hakikaten kendisine uygun, kendisine yakışan konutlara sahip olsun ve oralara yerleşsin ve size bu layık. Bunun beraberce dayanışma hâlinde gerçekleşeceğine inanıyoruz” dedi.

“KOALİSYON GÜÇLERİ, TERÖR ÖRGÜTLERİNE DESTEK VERİYOR”

Fırat Kalkanı Harekâtı’nda koalisyon güçlerinin hava desteği vermesi konusunda koalisyona katılan devletlerin başkanlarıyla bir görüşme yapıp yapmayacağı ve El-Bab’da şiddetlenen çatışmalar sonrasında DEAŞ terör örgütünün ağır silahlarını ve canlı bombalarını bölgeye gönderdiğine ilişkin haberleri nasıl değerlendirdiği yönündeki sorulara cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan şu değerlendirmelerde bulundu: “DEAŞ terör örgütünü biz El-Bab’da şu anda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şu anda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar. Verilen söz farklıydı, ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da, olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil. Yani Rakka’dan geliyormuş, gelmiyormuş… Arkadaşlar, bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Unutmayın, stratejinin içinde taktikleri de vardır, ha stratejinin gerekleri de yapılır, bütün taktikler de değerlendirilir, ona göre de bu adımlar atılır. Koalisyon güçleri ne diyorlardı başından? ‘DEAŞ terör örgütüne karşı bütün mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz’ diyorlardı, hatta bizi de DEAŞ’a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu ve tam aksine terör örgütüne, DEAŞ da dâhil olmak üzere YPG, PYD, bunlara destek veriyorlar, çok açık, net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla, video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var. Öyle veya böyle şu anda biz, diyordum ya kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.”

“OPERASYONDAN GERİ DÖNÜLEMEZ”

Gelen şehit haberlerinin can acıttığını; ancak operasyondan geri dönülemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz. Yoksa Gaziantep’e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım orada şehit olduğunda onun bedelini kim ödeyecek? Kilis’te 100’e yakın insan şehit olduğu zaman onun bedelini kim ödeyecek? O zaman ne diyorlar? ‘Devlet nerede, hükûmet nerede?’ İşte bunlara bunu dedirtmemek için hükûmet olarak, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız. Biz Hatay’ımızı da, Şanlıurfa’mızı da, Gaziantep’imizi de, Kilis’imizi de, bütün buraları bir defa güvenlik altına almamız lazım, onun için bu adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Şu anda da El-Bab’da güvenlik güçlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz Özgür Suriye Ordusuyla beraber mücadelesini sürdürüyor, sürdürmeye de devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.

“ASTANA ZİRVESİNE TERÖR ÖRGÜTLERİ DAVET EDİLMEMELİ”

Cenevre süreciyle birlikte Suriye’de ateşkes için Astana süreciyle diplomasi trafiğinin yürütüldüğünü hatırlatan bir basın mensubunun, bir ateşkesin çıkması için bu süreçten umutlu olup olmadığını sorması ve  “Toplantının düzeyinin ne seviyede olmasını bekliyorsunuz? Sizin katılımınız söz konusu olabilir mi?” şeklindeki sorusunu yöneltmesi üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan şu cevabı verdi: “Cenevre maalesef boş çıktı. Kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı. Ve sonunda Sayın Putin’le yaptığım görüşmede, Sayın Putin bize Astana’yı teklif etti, ‘ona nasıl bakarsınız’ dedi. Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana zirvesi. Ama bu Astana zirvesine eğer terör örgütleri davet edilecek olursa buna tabi ki biz sıcak bakmayız. Şu anda bu işler dışişleri bakanları seviyesinde henüz yürütülüyor. Bu seviyede iş yürüyecek, ama daha sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa, doğru yürüyorsa tabi ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır. Ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak, bu da önemli. Onun için ilk adım dışişleri bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak ve terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp bunu eğer bir yere kavuşturabilirsek bu tabi bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi, bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi, katılırsa, katılması hâlinde Suudi Arabistan, Katar gibi bu ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir, çünkü onların burada bir emeği var, burada iyi niyetle yaptıkları bir destek var, bir çalışma var.” / EGE BASIN GRUBU

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.