Girişimsel Radyoloji Profesörü Dr. Yiğit Göktay, yaz mevsiminin geride kalmasıyla varis rahatsızlığı çekenlerin rahat bir nefes aldığını , bu sorundan kurtulmak için de en ideal zamanın geldiğini söyledi. Varis tedavisinde artık ameliyatsız çözümlerin revaçta olduğunu kaydeden Prof. Dr. Göktay, “Bunlardan biri de sıvı yapıştırıcı yani tutkal yöntemi. Artık her türlü varisin ameliyatsız tedavisi mümkün” dedi.
Varisin kozmetik sorun yaratmasının yanında ağrı, gerginlik, dolgunluk hissiyle kişiyi rahatsız ve huzursuz ettiğini ifade eden İzmir Kent Hastanesi Girişimsel Radyoloji Uzmanı Dr. Göktay, tıptaki gelişmelerin varis tedavisinde çağ atlattığını söyledi. Göktay, varisin bacaklardaki toplar damarların yeterince etkin çalışmaması ile ortaya çıktığını, yaz aylarında sıcak ve nemli hava ile şikayetlerin arttığını kaydetti. Bacaklarda akşama doğru artan şişlik, kaşıntı, huzursuzluk ve bazen de gece kramplarının bu şikayetleri belirginleştirdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Göktay, havaların serinlemesinin tedavi için en uygun zaman olduğunu belirtti. Tam ve etkin bir tedavinin ancak ekip çalışması ile mümkün olduğunu kaydeden Göktay, “hastalığın görüntülemesine hakim olmadan, işlem öncesi hasta damar anatomisini tam anlamadan ve damar-içi tedaviler konusunda eğitilmeden bu ameliyatsız tedavilerin yapıldığı koşullarda sonucun maalesef hastayı iyileştirmediği ya da tatmin etmediğini bilmek gerekiyor” uyarısında bulundu.
DOĞRU TEDAVİNİN DOĞRU TEKNİKLE YAPILMASI ÖNEMLİ
Prof. Dr. Göktay, günümüzde tıbbın tüm alanlarında cerrahi işlemlerin giderek azalıp ameliyatsız damar içerisinden tedavi uzmanı ekiplerin ön plana çıktığını söyledi. İzmir Kent Hastanesi’nde farklı branşlardan varis üzerinde uzmanlaşmış hekimlerin ortak çalışması sayesinde hasta şikayetine odaklı ve hem tıbbi, hem de kozmetik beklentiye tam yanıt veren tedaviler uyguladıklarını kaydeden Göktay, seçenekler ve tutkal yöntemiyle ilgili şunları söyledi:
SEÇENEK ÇOK
“Ameliyatsız varis tedavisinde lazer, radyofrekans, titreşim ya da sıvı ajan (tutkal yöntemi) kullanılıyor. Sayıları giderek artan bu yöntemlerin hastaya ve şikayetine uygun olarak seçilip uygulanması ise tamamen bir uzmanlık işi. Maalesef, çok deneyimli olmayan ellerde hastaya yeterince vakit ayırmadan ve tedavi öncesi iyi değerlendirmeden, planlamadan, sadece işlemi yapmak amacıyla yapılan tedaviler sonrası hüsranla bize başvuran çok sayıda hasta var. İlk aşamada doğru tedavinin doğru teknikle yapılması önemli. Son dönemde popülerlik kazanan sıvı yapıştırıcı ile (tutkal yöntemi olarak da tarif edilebilir) uygulanan tedavi ise ancak seçilmiş özel bir grup hasta için tedavinin bir basamağı olarak kullanılmaya başlamış durumda.
AMELİYATSIZ TEDAVİDE TUTKAL YÖNTEMİ
Seçilmiş bir grup hastada uygulanabilen bu yöntemde temel amaç yetersizlik gösteren toplar damarın iki duvarını birbirine yapıştırarak damardaki kaçağın engellenmesi. Girişimsel radyolojide çok uzun yıllardır vücudun farklı organlarında damar hastalıklarının ve kanamaların tedavisinde kullanılan sıvı yapıştırıcı ile benzer nitelikteki bu teknikte damar iç duvarları yapıştırılıyor. Yöntemin en büyük avantajları çok hızlı bir tedavi olması ve özel bir anestezi gerektirmemesi. Ancak bu yöntem özellikle büyük safen ven (yüzeydeki damar) yetmezliklerinde sınırlı bir alanda etkili olabiliyor. Ek sorunlar varsa diğer ameliyatsız teknikler ile tamamlayıcı tedaviler gerekebiliyor. Bu yeni yöntemin uygulamasında çok kontrollü ve deneyimli olmak gerekiyor, her an Doppler Ultrason ile yapılan takip neticesinde hem gerekli damarları korumak hem de zarar görmüş damarı yapıştırarak tıkamak mümkün oluyor.” / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.