Ege Üniversitesi’nde KOAH Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün, “Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı’nda Türkiye’de ilk kez “Rehabilitasyon Ünitesi” kuruldu. Hastalarımız buraya gelerek, programa girdikten sonra günlük yaşantılarının ne kadar kolaylaştığını, daha rahat yürüdüklerini, daha kolay merdiven çıktıklarını gördüler” diye konuştu.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Fatma Kaşarlı Dersliğinde “Dünya KOAH Günü” etkinlikleri çerçevesinde “KOAH Bilgilendirme Toplantısı” düzenlendi. Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alev Gürgün, Uzm. Dr. Funda Elmas Uysal ve Fizyoterapist Tolga Çapanoğlu; hasta ve hasta yakınlarına KOAH hakkında bilgiler verdiler. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı -KOAH- zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu, hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan genellikle ilerleyici özellikte bir hastalık olarak biliniyor.
‘BEN HİÇ SİGARA İÇMEDİM, NEDEN KOAH OLDUM?’
Asıl hedeflerinin gençleri bilgilendirmek olduğunu belirten Prof. Dr. Alev Gürgün, “Şu an da sigara içmekte olan gençler ilerleyen dönemde KOAH hastası olma adayı. Biz bu gençlere özellikle toplantılar yapıp bu kişilerin ilerleyen dönemde KOAH’ a yakalanmamasını arzu ediyoruz. En önemli tedavi yöntemi sigara içilmesinin önlenmesi ya da sigaranın bıraktırılması. Bu açıdan da sadece sizlere yönelik değil, şu anda sağlıklı olup sigara içenleri bilgilendirmek istiyoruz. Özellikle kadın hastalarımız için burada söz açmamız gerekiyor. Bir sürü kadın hastamız diyorlar ki ‘Ben hiç sigara içmedim. Neden KOAH oldum?’ Bunun sebebi yıllarca yemek ya da ısınmak amaçlı ateş karşısında durup, dumana maruz kalmaları. Kırsal kesimlerde yaşayan kadınlarda da bu risk arttı son yıllarda. Yüzde 5’in üzerine çıkmaya başladı. Bunun en önemli nedeni, iç ortam hava kirliliği” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
Ege Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalını’nın Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiğini belirten Prof. Dr. Gürgün “ Anabilim dalımızda 2014 yılında Türkiye’de ilk kez rehabilitasyon ünitesi kuruldu. O dönemde Amerika ve Avrupa’da bu ünitelerden vardı ama Türkiye’de yoktu. Dolayısıyla üniversitemiz bünyesinde bu üniteyi kurmuş olduk. Ünitemiz kurulduğu zaman KOAH hastalığıyla rehabilitasyonun ne ilişkisi var diye birçok soruyla karşılaştık. Ancak hastalarımız gelip programa girdikten sonra günlük yaşantılarının ne kadar kolaylaştığını, daha rahat yürüdüklerini, daha kolay merdiven çıktıklarını gördüler ve o günden bu yana da birçok talep aldık bu konuda. Ayrıca bu tedavinin maliyeti sıfıra yakın. Egzersizden oluşan bir program biçimi ve dolayısıyla hastalarımıza hareket konusunda da çok katkı sağlıyor. Verilen programı bitirdikten sonra, yaşantılarında ne şekilde hareket etmeleri gerektiğini, ne kadar yürümeleri gerektiğini ya da solunumlarını nasıl kontrol etmeleri gerektiğini öğreniyorlar” diye konuştu.
SİGARA KOAH HASTALIĞINA DAVETİYE ÇIKARIYOR
Sigaraya başlama yaşının KOAH’ın gelişimi için önemli olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Funda Elmas Uysal, “Ergenliğin tamamlanması nerdeyse 18-20 yaşını buluyor. Aynı süreç hava yolları gelişimi için de geçerli. Genel kontrollerinizde söylüyorsunuz, 10 yaşında sigaraya başlayan var. Bunların hepsi sizin akciğer gelişiminizin normale göre tamamlanmasını engelleyen faktörler. Anne ve baba ev içerisinde sigara içiyorsa bu çocuklarda kronik solunum yolu hastalıklarının gelişimine neden oluyor. Sigara içmeyen bir insanın solunum fonksiyonları normalde ömrünün sonuna kadar yetecek seviyede devam ediyor. Tabii ki yaşla birlikte bir azalma oluyor ama o da nefes darlığı şikâyeti oluşturmayacak seviyede kalıyor. Sigara içen kişi ise elli yaşından sonra artık nefes darlığı çekmeye başlıyor. Sigarayı ne kadar erken bırakırsa fonksiyonların azalma hızı da o kadar düşüyor” dedi.
Hastalığın tanısı ve tedavi süreçlerinden bahseden Uzm. Dr. Uysal “Hastalığın tanısı çok kolay ve ağrısız. Tanıyı, solunum fonksiyon testi dediğimiz nefes ölçüm testiyle rahatlıkla koyabiliyoruz. Eğer 40 yaşın üstündeyseniz, geçmişte sigara içmiş ya da hala içmekteyseniz, kronik bir öksürüğünüz, balgam çıkarmanız ya da sinsice başlayan ve giderek artan bir nefes darlığı şikâyetiniz varsa KOAH olabilirsiniz. Bu durumda bir göğüs hastalıkları hekimine başvurmalısınız. Hastalarımız ilerleyen dönemde nefes darlığı çekince giderek hareketsizleşmeye başlıyorlar, enerjileri azalıyor, her konuda bir isteksizlik başlıyor. Gücüm yetmiyor, nefesim yetmiyor, oraya kadar yürüyemem, çarşıya pazara gidemem demeye başlıyorlar; sosyal ortamlara katılmak istemiyorlar. Bu da hastalarımızda depresyona sebep oluyor. Bu kısır döngüyle birlikte hastalık gittikçe ilerliyor. Bizim her zaman ilk önerdiğimiz şey; sigaranın bırakılması, çevresel ve mesleki hava kirliliğinden mümkün olduğunca kaçınılması. Eğer gerekliyse, hastalarımıza oksijen tedavisi ve gerekli evde solunum destek tedavisi sağlıyoruz. Ayrıca beslenme de bizim için önemli. Hastalarımızın ideal kilolarında olmalarını istiyoruz. Fazla kiloluysa önerilerle, diyet listelerimizle kilo vermesini sağlamaya; düşük kilodaysalar da devletin de katkı sağladığı beslenme solüsyonlarıyla ve yine diyet listeleriyle normal kilolarını ulaşmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yanında tedavi yöntemlerimizden bir tanesi de rehabilitasyon programları” dedi.
KOAH HASTALARININ DEPRESYON RİSKİ ÇOK FAZLA
Fizyoterapist Tolga Çapanoğlu ise “Tedavideki hedeflerimiz komplikasyonları engellemek, onları tedavi etmek, hastalığın ilerlemesini engellemek, semptomları gidermek, egzersiz toleransını arttırmak, sağlık durumunu düzeltmek, akut atakların engellenmesi veya tedavisi. Özetle hastanın yaşam kalitesinin arttırılması ve yaşam süresinin uzatılması rehabilitasyon hedeflerimizdendir. Yetersiz beslenme rehabilitasyon için zorlayıcı bir durum. Yetersiz beslenildiği zaman, vücut yağ kas kitlesinde azalma oluyor ve buna bağlı olarak da diyaframı besleyen solunum kaslarında fonksiyon eksikliği baş gösteriyor. Sonrasında da egzersiz kapasitesinde sınırlanma ve solunum yetmezliği meydana geliyor. Bunun için mutlaka beslenmeye de dikkat edilmelidir. KOAH tanısı kesinleşen hasta mutlaka bir fizik tedavi uzmanı ve fizyoterapiste yönlendirilmelidir. Her hastaya bu konuda deneyimli bir fizyoterapist tarafından eğitim verilmelidir. Aynı zamanda fizyoterapist hastaya ve hasta yakınlarına da mutlaka eğitim vermelidir. Solunum bulguları da değerlendirilmelidir ve hastaya solunum egzersizleri verilmelidir. Hastalığa en kısa zamanda rehabilitasyon programına alınmalı ve takibi yapılmalı. Programlarına uymadıkları belli olan hastalara kendilerine uygun yeni bir program düzenlenmelidir. Egzersizin önemi, gevşeme teknikleri, beslenme, anksiyete, depresyonla başa çıkma açısından da tedavi düzenlenmelidir. Amacımız hastaların günlük yaşam aktivitelerinde kapasitelerini en üst düzeyde kullanmasını sağlamak. Bunları yaptığımız zaman hastaneye yatış sıklığı ve süresi azalıyor dolayısıyla sağlık harcamalarında da azalma sağlanıyor” dedi. / EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.