Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı, “Türk Halk Oyunları Bölümü Dansta Çalışma Alanları Öğrenci Çalıştayı” başladı. Çalıştayın ilk bölümünde “Gelenek İçinde Dans” konulu sunumlar gerçekleştirildi. Çalıştay kapsamında sunum yapan Türk Halk Bölümü Öğrencisi Yılmaz Gümüş, “Anadolu’da gerçekleşen etkinlikler bir halk festivali ve şöleni şeklinde geçiyor. Maniler, şiirler ve türküler söylenerek, çeşitli müsabakalar düzenleniyor” dedi.
İki gün boyunca öğrencileri çeşitli konularda bilgilendirecek olan, “Türk Halk Oyunları Bölümü Dansta Çalışma Alanları Öğrenci Çalıştayı” nın açılışına Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. M. Hakan Cevher, Prof. Dr. Öcal Özbilgin, öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı. Çalıştayın ilk gününde “Gelenek İçinde Dans” başlıklı oturumda Türk Halk Bölümü son sınıf öğrencisi Yılmaz Gümüş, “Deve Güreşi Geleneğinde Dans” konulu konferansı gerçekleştirdi. Gümüş, “Deve güreşlerine 100-150 civarı deve katılır ve sadece Kış aylarında güreşirler. Erkek develer müsabakalarda güreşirken, dişi develer ise yük taşımacılığında kullanılır” dedi. Deve Güreşlerinin halk festivali ve şöleni havasında geçtiğini ifade eden Yılmaz Gümüş, “Şölenlerde, eski dostların bir araya gelmesi ve insanların birbiriyle tanışma imkanı oluyor. Maniler, şiirler ve türküler söylenerek çeşitli müsabakalar oynanıyor” dedi.
Gümüş sözlerine şöyle devam etti: “Deve güreşi 4 bin yıllık bir kültürel faaliyet ve asıl amacı kültürlerin bir araya gelmesi. Seyirciler festivalden bir gün önce gelip traktörlerini park eder ve piknik yaparlar. Deve güreşi festivalleri İzmir, Çanakkale, Bodrum, Muğla, Aydın, Denizli ve Manisa’da gerçekleşiyor. Ancak en büyük deve güreşi şölenleri Selçuk’ta yapılıyor”
“GÖRELE ÇEPNİ KÜLTÜRÜNDE GELENEKSEL DANSLAR”
“Görele Çepni Kültüründe Geleneksel Danslar” konulu sunumu gerçekleştiren Türk Halk Müziği Bölümü öğrencisi İ. Burak Elibüyük, “Görele Çepni kültüründe geleneksel danslar Cenevizlilerin liman olarak kullandığı, şuan Giresun sınırında bir bölgede hayat buluyor. Turizmin gelişmediği, yaylacılık ve yayla kültürünün olduğu Görele halkının büyük bir kısmı Çepni. Oğuz Boyu’nun 21. Boyu olan Çepnilerden ilk olarak Kaşgarlı Mahmut eserinde bahsediliyor” dedi. Elibüyük, bilinenin aksine çok farklı horon kültürlerinin olduğunu söyleyerek, “ Horon denince aklımıza sadece Trabzon geliyor. Ancak çok farklı yörelerde birbirinden özel horon kültürleri var. Örneğin, kontrolün kemençecide olduğu dik horon, melodi çeşitlerinin bol olduğu Siksara Horon ve bölgede horonun başlangıcı olarak kabul edilen Tuzcuoğlu Horonu” diye konuştu. // EGE BASIN GRUBU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.